Amerika gülü: iri, kırmızı bir gül türü.
mayolu kız/kadın, özellikle güzellik müsabakasına giren mayolu kız.
güzellik, hüsün, cemal.
to be in the flower of one's beauty: güzelliğinin en parlak çağında olmak.
beauty cream: güzellik kremi.
beauty shop: güzellik salonu.
beauty is in the eye of beholder
a.s. Gönül kimi severse güzel odur.
İsim
güzel (kız/kadın).
She was a beauty in her day: Vaktiyle/gençliğinde güzel bir kadındı.
İsim
güzel şey (sanat eseri, bina vb.).
İsim
çekicilik, cazibe, hoşa giden/hayran eden nitelik.
That childish smile gives her an original beauty.
İsim
üstünlük, avantaj, iyilik.
One of the beauties of this medicine is its freedom from side-effects:
Bu ilâcın üstünlüklerinden biri, yan etkileri olmamasıdır.
The beauty of my plan is that it would cost so little.
That's the of it: (Onun) iyiliği/üstünlüğü burada.
İsim
(alay maksadıyla) olağanüstü/fevkalâde şey.
My hangover next day was a beauty: Sarhoşluğumun ertesi
günkü kalıntısı fevkalâde idi.
İsim
eşsiz, hârika.
The yacht was a beauty: Yat bir hârika idi.
İsim
güzellik müstahzarları
İsim
Güzel ve Çirkin
Özel Isim, Dil ve Edebiyat
güzellik yarışması/müsabakası.
Önemli olan iç güzelliği.
Cümle, Deyim
güzellik salonu/enstitüsü.
güzellik salonu/enstitüsü.
güzellik salonu/enstitüsü.
televizyon reklamlarında reklamı yapılan ürünün yakın çekimi
(a) tatlı uyku: gece yarısından önceki uyku, (b) gündüz uykusu,
k.d. şekerleme.
ilk uyku, gece yarısından evvelki uyku, güzellik uykusu.
güzellik uzmanı
İsim, Kişisel Bakım ve Hijyen
(a) (yüzdeki) ben, (b) en güzel (manzaralı) yer.
patch ile ayni anlama gelir. yapıştırma ben, eskiden kadınların süs için yüzlerine yapıştırdıkları ufak siyah ipek parçası.
Kuaförlük ve diğer güzellik salonlarının faaliyetleri (NACE kodu: 96.02)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
sağlık ve güzellik müstahzaratı
Uyuyan Güzel
Özel Isim, Dil ve Edebiyat
bahar güzeli
(Claytonia virginica): Baharda pembe-beyaz salkım çiçekler açan bir ot (Amerika).
En güzel tarafı da bu zaten.